Selam Herkese(!)

Uzun zaman oldu. 

Aslında siz silinmiş yazılarımı ve tekrar tekrar geri dönüşlerimi göremediğiniz için bunun nasıl bir klasik giriş olduğunun farkında değilsiniz. Belki de klişe… Evet evet şakalı girişler falan yapıyorum 🙂

Yapmam gereken tek şeyin bu olduğuna inandığımı söylemiştim. Martin Eden miyim nedir!? O daha idealist çıktı ama, öyleymiş yani, yada yaşasa öyle olurmuş, idealist. Bense sanırım varoluşuyum. Bu öyle mi oluyor bilmiyorum ama ne yaşandığını değil nasıl yaşandığını irdeliyorum. Martin abimiz delikanlı bir abimizdi. Ölümünü bile kendi seçmişti hatta. Hatta hayatını tamamen kendi seçmişti. Bense bana verilen hayatı okumayı, yorumlamayı ve ona göre ruhumu defans altına almayı hedefledim hep. Martin Eden’le kıyas konusu olamayacağımı düşünüyor olabilirsin, zira o gerçek değil ve garsonluk yaparken virüs kapıp sevgilisi ile haftada bir kez olan buluşma şansını kaybetmedi. Teşekkürler. Ayrıca kıyas edileceksem Jack abiyi tercih ederim. Hiç değilse basılı kaynaklarda adını görebiliyoruz. Hiç değilse modern zamanlarda olmasa da herhangi bir zaman diliminde yaşamış biri. Ajdar egosu ile yazdığım satırların sonuna gelirken Türk Müziğinin altın sesi İzzet Altınmeşe’ye… 

Hani bi mevsim geliyordu ya, geldi. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir